2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni Üniversitemizde Büyük Coşkuyla Gerçekleştirildi

Öğrencilerimizin ve ailelerinin gururla ve heyecanla beklediği, Üniversitemiz 2024-2025 Akademik Yılı Genel Mezuniyet Töreni, Türkiye Yüzyılı Kongre Merkezimizde düzenlendi. Törene Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, Mühimmat ve Garnizon Komutan Vekili Albay Murat Gözütok, Cumhuriyet Başsavcısı Akın Çetin, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Sezgin, Vergi Mahkemesi Başkanı Ömer Şahin, Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, İl Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbuğ, İl Jandarma Komutanı Jan. Kd. Alb. Hasan Acar, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, Prof. Dr. Erol Yılmaz ve Prof. Dr. Sedat Aktan, Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Şevket Evci, akademik ve idari personelimiz ile çok sayıda protokol üyesi, mezun öğrencilerimiz ve aileleri katıldı. Program öncesi il protokolü ve misafirler, İslam Bilim Tarihine kıymetli eserler kazandıran merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin için açılan resim sergisini ziyaret etti.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Güzel Sanatlar Fakültemiz Müzik Bölümü akademisyen ve öğrencilerinin sunduğu müzik dinletisiyle başladı. 

“Öğrencilerimizi yalnızca akademik anlamda değil, sosyal yönleriyle de hayata hazırlamaya çalıştık”

 Öğrencilerimizin geleceğin teminatı olduğunu vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Bugün burada sizlerin karşısına geçerken, iki yıl önce meslek yüksekokullarımıza, dört, beş ve altı yıl önce de fakültelerimize başlayan öğrencilerimizle çıktığımız yolu hatırlıyorum. O zaman hem öğrencilere hem ailelerine bir söz vermiştik: ‘Bu çocuklar bize emanet. Bu emaneti hakkıyla taşıyacağız.’ Umarım bu sözümüzü yerine getirebilmişizdir. Bugün yaklaşık 6.300 mezunumuzu uğurluyoruz. Onlar adına burada bulunan 6 öğrencimize başarı belgelerini takdim edeceğiz. Umuyorum ki, Kırıkkale Üniversitesinde ve Kırıkkale’de geçirdikleri yıllarda onlara hem akademik hem sosyal anlamda iyi bir ortam sunabilmişizdir. Bu noktada kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: ‘Sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirdik mi?’ Ben kendi adıma, üniversite yönetimi olarak bu sorumluluğu yerine getirdiğimize inanıyorum ama asıl kararı elbette siz değerli öğrencilerimiz, kıymetli aileleri ve fedakâr öğretim elemanlarımız verecek. Fakültelerimiz ve yüksekokullarımız, öğrencileri yalnızca akademik anlamda değil, sosyal yönleriyle de hayata hazırlamaya çalıştı. Öğretim elemanlarımız, öğrencilerimiz için emek verdi, zaman harcadı, büyük bir özveriyle çalıştı. İdari personelimiz ise, güvenlikten Genel Sekreterliğe kadar her kademedeki idari çalışanlarımız, öğrencilerimizin refahı için gece gündüz çaba sarf etti. Ben 5/24 kampüste kalan biri olarak onların gayretine bizzat şahidim. Elbette bu çabalar sadece üniversite içinde değil. Sayın Valimiz, Başsavcımız, Mühimmat ve Garnizon Komutanımız ve diğer protokol üyelerimiz de öğrencilerimizin hayatını kolaylaştırmak için büyük bir katkı sundular. Hep birlikte bir takım olduk. Ama bu takım oyunu laf olsun diye değil, gerçekten iş birliğiyle yürütülen bir yol arkadaşlığıydı. Peki, gençler sorumluluğunu yerine getirdi mi? 3.95, 3.96 gibi yüksek not ortalamalarıyla mezun olan öğrencilerimizin akademik sorumluluklarını hakkıyla yerine getirdiklerine şüphe yok. Ancak buradaki 6 öğrencimiz özelinde değil, 32.000 öğrencimizin tamamına hitaben söylüyorum ki, sorumluluklarınız henüz bitmedi. Asıl sorumluluk şimdi başlıyor." dedi.

“Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed'e (S.A.V.) yönelik yapılan saygısızlığı en sert şekilde lanetliyorum”

Bir karikatür üzerinden Peygamber Efendimize yapılan çirkin saldırının kabul edilemez olduğunu ifade eden ve öğrencilerimize sorumluluklarını hatırlatan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Bu sorumluluğu üç ana başlık altında toplamak istiyorum: Birincisi, kendinize karşı sorumluluğunuz. Bedeninizi sağlam tutacaksınız. Fiziksel ve ruhsal sağlığınıza dikkat edeceksiniz. Çünkü siz artık meslek insanısınız, toplumun aynasısınız. Gençler, artık diplomalarınızı aldınız. Bugün itibarıyla yeni bir sorumluluk başlıyor. Bu sadece bireysel bir hayat sorumluluğu değil, aynı zamanda devletin ve milletin bekasına dair bir sorumluluk. Kendinize karşı sorumlusunuz. Bedeninizi sağlam tutmak, aklınızı ve ruhunuzu diri tutmak zorundasınız. Çünkü sizler bu milletin değerlerine bağlı, geleneklerinden ilham alan, örfünü bilen, saygıyı kuşanmış bir gençliksiniz ama aynı zamanda başka medeniyetlerin, başka inançların değerlerine de saygı göstermeyi bilen bir gelenekten geliyorsunuz. Bizim tarihimiz hem kendi değerlerine sahip çıkan, hem de başkalarının inançlarına saygı duyan örneklerle doludur. Ne yazık ki, geçtiğimiz günlerde, tüm bu değerlere aykırı bir olay yaşandı. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed'e (S.A.V.) yönelik yapılan saygısızlığı ve çirkin karikatürleri, buradan milletimizin huzurunda bu ülkenin bir üst yöneticisi olarak en sert şekilde lanetliyorum. İnancını paylaşmak zorunda değilsin ama bu değerlere saygı göstermek zorundasın. Biz, saygıyı hayatın merkezine alan, edebi ve ahlakı önceleyen bir milletiz. Ben inanıyorum ki burada oturan sizler, sadece Kırıkkale’deki değil, Türkiye genelindeki sekiz milyondan fazla üniversite öğrencisinin hissiyatını temsil ediyorsunuz. Bizim hedefimiz, hem kendi değerlerini baş tacı eden hem de evrensel değerlere saygı gösteren bir gençlik yetiştirmektir. Ve çok şükür, ben şu anda bu gençliği karşımda görüyorum. İkinci sorumluluğunuz, ailenize karşı sorumluluğunuz. O sağınızda, solunuzda oturan insanlar kim biliyor musunuz? Anne, baba, nine, dede, kardeş, belki eşiniz… Onların sizden bir beklentisi kalmadı mı artık? Belki sadece bir tanesi kaldı; sizinle gurur duymak. Hiçbir maddi karşılık beklemeden sizleri büyüttüler, yetiştirdiler. Bugün o emeklerinin meyvesini topladıkları gün ama bir beklentileri daha var. Özellikle bekâr olanlardan… Bu milletin geleceği olan torunları, yeni nesilleri sabırsızlıkla bekliyorlar. Çünkü bu ülkenin yarınları, bugünden kurulacak ailelerle, yetiştirilecek çocuklarla şekillenecek. Genç yaşta çocuk sahibi olmanın, gelecek inşasında ne kadar kritik bir rolü olduğunu şahsen biliyorum. Bu yüzden bu konuda da sorumluluk taşıyorsunuz. Üçüncü sorumluluğunuz, milletinize karşı sorumluluğunuzdur. Bugün burada bu güzel salonda hep birlikte olabiliyorsak, bunu sağlayan devletimizdir. Devlet dediğimiz kavram, soyut değil. Bu, hepimizin ortak iradesiyle yaşatılan büyük bir yapı. Sizler artık bu yapının içinde sadece birey değil, aynı zamanda birer taşıyıcısınız. 2025 yılındayız. 2053 için yalnızca 28 yıl kaldı. 2071 ise, sizin çocuklarınızın yaşıyor olacağı bir tarih olacak. Bu tarihler boş sloganlar değil. Bu milletin vizyonudur, hedefidir. Sizlerin hedefleri bu vizyonla örtüştüğü sürece anlam kazanacaktır. Bir şeye mutlaka dikkat edin; Bu milletin geleceğine dair bir sözünüz, bir katkınız olsun. Geçen hafta Edirne’deydim. Marmara bölgesinden 80 proje okulundan lise öğrencileriyle bir toplantı yaptık. ‘Hangi projelerde yer almak istiyorsunuz’ diye sordum. İnanın ağzım açık kaldı. Enerji projelerinde çalışmak isteyenler, ASELSAN, ROKETSAN gibi savunma sanayii projelerinde görev almak isteyenler, tarımı geliştirmek için mücadele etmek isteyenler… İşte gençlik bu… Bu ülkeye yakışan da böyle bir gençliktir. Birey güçlü olursa, aile güçlü olur. Aile güçlü olursa, toplum güçlü olur ve bizler yaşlandığımızda, bastonlarımızla o günlerin meyvelerini görürüz. Kıymetli katılımcılar, uzaktan yakından buraya gelen tüm ailelerimize teşekkür ediyorum. Gençlerimizi bize emanet ettiniz. Şimdi, onlara bir görev teslim ediyoruz. Hocalarımıza, yöneticilerimize, protokolümüze teşekkür ediyorum. Sizlere güveniyoruz, sizlerle gurur duyuyoruz. Mezuniyetiniz kutlu, geleceğiniz umut dolu olsun.” dedi.

Üniversitemiz fakülteleri öğrencileri içerisinde en yüksek not ortalaması ile mezun olan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencisi Ayten Uludoğan; “Üniversitemizden birinci olarak mezun olmanın gururunu yaşıyorum. Bu başarıyı yalnızca kendi çabamla değil, her zaman yanımda olan ailemin ve yol gösteren hocalarımın desteğiyle elde ettim. Hepsine sonsuz teşekkür ederim. Üniversite yılları bizlere sadece bilgi değil, hayata dair pek çok değer kattı. Küçüklüğümden beri hayalini kurduğum hemşirelik mesleği artık sadece bir meslek değil, kendimi ait hissettiğim bir alan. Meslek andımızda yer aldığı gibi, bilgi ve becerilerimi insanlık yararına kullanmaya ve etik değerlere bağlı kalmaya söz veriyorum. Hepimizin yolu açık, geleceği umut dolu olsun.” dedi.

Üniversitemiz meslek yüksekokulları içerisinde en yüksek not ortalaması ile mezun olan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ağız ve Diş Sağlığı Programı öğrencisi Ece Baki ise, “Üniversitemizin mezuniyet töreninde sizlerle birlikte olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu süreçte bana destek olan aileme, yol gösteren hocalarıma ve yanımda olan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Aldığımız eğitimle yalnızca bilgi değil, hayata dair güç de kazandık. Artık yeni bir yolculuğa başlıyoruz. Konuşmamı Atatürk’ün şu sözüyle bitirmek istiyorum: Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.’’ şeklinde konuştu.

2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.